Jeotermal Enerjide Hedef: Dünyada İlk 3

10. defa düzenlenen, Uluslararası yüzde 100 Yenilenebilir Enerji Konferansı’nın ilk gününde JESDER Başkanı Ufuk Şentürk’ün jeotermal enerjinin geçmişten günümüze ve gelecekteki durumu hakkında analiz ve bilgilendirmelerde bulundu.

Konferansta sektör ile ilgili önemli katılımcılar yer aldı. Alanında uzmanların yanısıra; araştırmacılar ve sözcüler de bulunmaktaydı. “IRENEC 2020, 10. Uluslararası yüzde 100 Yenilenebilir Enerji Konferansı” katılımcıları arasında aynı zamanda Türkiye’de sektörün öncüleri ve temsilcileri de yer aldı.

Konferansta dikkat çeken ayrıntılardan birisi de, son aylarda dünya gündemini en çok meşgul eden “covid-19” nedeniyle konferansın dijital ortamda gerçekleştirilmesi oldu.

Konferansın en temel konularının başında yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçiş süreci oldu. Bu süreç ile ilgili; teknik, ekonomik ve siyasi boyutlar etraflıca ele alındı. Oturumda değerlendirme yapan JESDER Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Şentürk, konu ile ilgili olarak jeotermal enerjinin dünü, bugünü ve geleceği ile ilgili paylaşımlarda bulundu.

Başkan Şentürk’ün değindiği bilgiler arasında gelecek planlamaları da yer alıyordu. Bu bağlamda temel hedefin öncelikli olarak jeotermal enerjinin ülkede bilinirliğinin arttırılması olduğunun ve böylece değerinin daha fazla anlaşılarak, sektördeki yatırımların da önemli ölçüde artış göstereceği planlanması yönünde oldu.

Bu bağlamda sunulan sayısal veriler, önemli bir örneklendirme niteliğindeydi. Bu bağlamda; bugün Türkiye’nin elektrik enerji ihtiyacının yüzde 5,3’ünün, 1536 MW ile karşılandığının, hedefin ise yıl sonunda bu değerin 1700 MW’e, 2023’te ise YEKDEM’in de devamlılığının sağlanması halinde 3000 MW olduğu ifade edildi.

Türkiye, bu planlamaları sayesinde sektörde uluslararası arenada önemli bir çıkış gerçekleştireceği ve böylece ilk üçte yer alacağı ifade edildi. Şu an için 1526 MW kurulu kapasitesiyle ABD, Endonezya ve Filipinler’in yer aldığı ilk üç sırada, Türkiye dördüncü olarak yer almaktadır. Sektördeki yatırım planlamalarının sürdürülmesi ilke önemli bir başarı sağlanacağı ifade edilmektedir.

Bu planlamaların sağlayacağı en önemli kazanımlardan birisi olarak da ülke ekonomisine sağlanacak 1 Milyar Dolar katkı görülmektedir.

Ufuk Şentürk ayrıca JESDER olarak belirli bir süredir hibrit sistemler üzerinde çalışıldığını ancak mevcut yönetmelikten dolayı JES’lerin hibrit üretim yapmasının mümkün olmadığını ifade etti. Dolayısıyla ilgili mevzuatta gerçekleştirilecek olası gerekli değişiklikler ardından Türkiye’de inşa edilebilecek hibrit santrallerin yaklaşık 400 MW büyüklüğünde olacağı tahmin edilirken, jeotermal enerjinin sisteme verdiği elektrik oranının da yüzde 4’ten yüzde 5’e çıkacağı bilinmektedir.

Beraberinde dolaylı olarak bağlı sektörlerin; seracılık, kurutma, balıkçılık ve turizm bünyesindeki çalışmalarda önemli katkı sağlayacağı ifade etmekte ve bu duruma örnek olarak da Batı Anadolu’daki kaynaklarımızdan 30 bin MW’lık termal potansiyel ile 6 milyon eşdeğer konutun veya seranın ısıtmasının sağlanabilecek olduğunu göstermektedir.

Jeotermal enerji üretiminde yerli yatırımcıların güçlenmesi durumunda dışa bağımlılığın azalacağına dikkat çeken Başkan Şentürk ayrıca sektörde ekonomiye katkılarının yılda 1 milyar dolar olduğunu da ifade etti.